10-27-2023, 09:56 PM
GÖZ ÇEVRESİ BAKIMI
Göz çevresi, derinin en ince, hassas ve yağdan yoksun olduğu noktadır. Üstelik, bu bölgede, çok yoğun biçimde hareket eden pek çok kas vardır: Düşünün bir kez; gözkapakları günde 10.000 kez açılıp kapanırlar. Tek dayanakları, gözü çevreleyen kemiklerdir. Gözkapağı ve kirpiklerin altında ve üstünde yeralan yağ tabakaları da koruyucu filtre görürler.
*Göz çevresindeki yağ fazlaysa, gözaltlarında yağ torbacıkları oluşur. Sakın bunları sıkmaya kalkmayın. Güvenilir bir dermatoloğa başvurun. Yağ içeren göz temizleyicilerden uzak durmayı da unutmayın.
*Gözlerin yaşarması, yabancı maddelere ve toza karşı, gözün savunma mekanızmasıdır. Gözün fazlaca yaşardığı durumlarda, rahatsızlık, buna neden olan maddenin uzaklaştırılmasıyla geçer.
* Eer sigara içiyorsanız, ortamı sık sık havalndırın, uzun sure, elinizde sigara, bir odada kapalı kalmazsanız, gözlerinize büyük iyilik etmiş olursunuz.
*Gözünüze temas eden tüm cisimler (kontakt lens, göz kalemi, kozmetikler) mikropsuz olmalıdır. Uygulama sırasında, ellerin temiz ve dezenfekte edilmiş olması ve tüm kozmetiklerin kapaklarının kullanım sonrasında sıkıca kapatılması gerekir.
*Göz temizliği asla ihmal edilmemesi gereken bir işlemdir. Ancak, göz kaslarını tahriş edebilecek sabun ve temizleyiciler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bu amaçla, göze özel temizleyiciler geliştirilmiştir. Sıvı temizleyiciler gençler için, nemlendirici mineral yağlar içerenlerse daha olgun ciltler içindir.
* Göz çevresi nemlendiricileri, yağsız olup, nemlendirici ve besleyici maddeler içermelerinin yanında koruyucu bir zar oluştururlar.
* Yorgun ve kızarık gözlere en azından 15 dakika ayırabilirsiniz. Taze papatya çayı ile yapacağınız göz banyosu onlara iyi gelecektir. Bunun için, bir fincan kaynamış suya, bir çay kaşığı bitki ilave edin.
DUDAK ÇEVRESİ BAKIMI
Pürüzsüz, dolgun ve yumuşak dudaklar, "güzel" olmanın ötesinde sağlıklıdır da. Özellikle ağzın köşelerinde görülen enfeksiyon riski, böyle dudaklarda görülmez. Virüsle geçen hastalıkların çatlamış dudaklarda yerleşmesi çok kolay olur. Üstelik bunlar bir kez vücuda girdikten sonra, vücudun diğer bölgelerinde de faaliyet gösterirler. Nedenleri arasında yorgunluk, C ve B6 vitaminlerinin ya da pantotetik asidin eksikliği ve bağışıklık sisteminin zayıflığı sayılabilir. Böyle durumlarda, makyaj yapmayıp virüse karşı geliştirilmiş bir pomat kullanmak yerinde olur.
* Gliserin, çatlamış dudaklara kısa süreli bir yumuşaklık kazandırır. Ama, uzun süre kullanılacak olursa, tahrişe ve hassasiyete neden olur. Eskilerin yaptığı gibi kakao yağı uygulamak çok daha iyi sonuç verir (bu yağı, pudranın altına uygulayabilir veya rujdan once sürebilirsiniz.
* Eğer uçuk habercesi kaşıntı başladıysa ve evde de bir pomadınız yoksa, diş macunundan faydalanın. Ama ateşiniz de çıktıysa, bir tutam tuz eklediğiniz limon suyunu deneyin: Çok can yakar ama yarayı iyileştirir.
* Dudaklarınızın doğal bir renge ve pürüzsüz bir yüzeye kavuşmasını ve o can sıkıcı, kuru kabuklardan kurtulmayı istiyorsanız, bir diş fırçası yardımıyla, her sabah dikkatlice fırçalayın.
* Yüzünüzü nemlendirirken dudaklarınızı ihmal etmeyin. Dudaklarınıza da nemlendirici sürdükten sonra, tüm dudak çizgisi boyunca, masaj yapın. Çünkü bu bölge, ilk kırışıkların oluştuğu yerdir.
* UV ışınlarına karşı koruyucu işlevi olan melanin maddesinden yoksun olan dudak derisi çok hassastır. Bu yüzden, korunmaları için, tüm yıl boyunca, güneş filtresine ihtiyaç vardır. Erken yaşlanmalarını önlemek için bir diğer önlem, her gece yatmadan önce makyaj temizliği yapmaktır; bilhassa dudaklar uzun süre rujlu kalmışsa. Bunun için, makyaj temizleyicinizi parmak ucuyla dudaklara yedirin; ardından, bir parça pamukla, fazla hırpalamadan, temizleyin.
BOYUN BAKIMI
İhmal edildiği taktirde, yoğunlaşan yaşlanma izlerini hemen yansıtır. Boyun güzelliği bir cilde bağlı olduğu kadar, uygulanan bakıma da bağlıdır. İşte bu uygulamalardan bazıları:
* Bakış açınız, boynunuzu düzgün tutmanıza yardımcı olabilir. Mümkün olan en geniş alanı görecek ve vücutla dik açı oluşturacak şekilde bakın.
* Boynunuzu omuzlarınız arasına gömmekten veya çenenizin altına sıkıştırmaktan kaçının. Bu hareketlerin cezası, erken kırışık oluşumudur.
* Boynunuzu uyurken de düz tutabilmek için, alçak bir yastık kullanmak en iyisidir.
* Yüzünüzle beraber boynunuzu da nemlendirmeniz ve beslemeniz gerektiğini unutmayın. Hatta, boynunuza daha fazla özen göstermelisiniz. Bu bölge, terleme ile kolayca tahriş olur.
* Günboyunca, boynunuzu ileri doğru uzatıp germek ve başınızı soldan sağa ve sadan sola döndürmek gibi basit egzersizler yapın.
* Esnek ve gergin bir boyuna kavuşmak için yapabileceğiniz spor ise yüzme.
* Boyun deriniz sarkmaya ya da bu kısımda çizgiler belirmeye başlamışsa, fularla gizlemenize gerek yok. Özel bir bakım uygulayın yeter.
·Temizleme sütü ya da nötr sabun yardımı ile temizleyin.
·Sofratuzu ve zeytinyağı ile hazırlayacağınız bir karışımla peeling uygulayın
·Besleyici ve güçlendirici bir maske uygulayın.
·15 dakika sonra, cildi temizleyin ve fazla hırpalamadan, nazik hariketlerle masaj yapın. Aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı doğru parmaklarınızla hafif hafif vurun ve işaret parmaklarınızı sırayla çene altına kaydırın.
Göz çevresi, derinin en ince, hassas ve yağdan yoksun olduğu noktadır. Üstelik, bu bölgede, çok yoğun biçimde hareket eden pek çok kas vardır: Düşünün bir kez; gözkapakları günde 10.000 kez açılıp kapanırlar. Tek dayanakları, gözü çevreleyen kemiklerdir. Gözkapağı ve kirpiklerin altında ve üstünde yeralan yağ tabakaları da koruyucu filtre görürler.
*Göz çevresindeki yağ fazlaysa, gözaltlarında yağ torbacıkları oluşur. Sakın bunları sıkmaya kalkmayın. Güvenilir bir dermatoloğa başvurun. Yağ içeren göz temizleyicilerden uzak durmayı da unutmayın.
*Gözlerin yaşarması, yabancı maddelere ve toza karşı, gözün savunma mekanızmasıdır. Gözün fazlaca yaşardığı durumlarda, rahatsızlık, buna neden olan maddenin uzaklaştırılmasıyla geçer.
* Eer sigara içiyorsanız, ortamı sık sık havalndırın, uzun sure, elinizde sigara, bir odada kapalı kalmazsanız, gözlerinize büyük iyilik etmiş olursunuz.
*Gözünüze temas eden tüm cisimler (kontakt lens, göz kalemi, kozmetikler) mikropsuz olmalıdır. Uygulama sırasında, ellerin temiz ve dezenfekte edilmiş olması ve tüm kozmetiklerin kapaklarının kullanım sonrasında sıkıca kapatılması gerekir.
*Göz temizliği asla ihmal edilmemesi gereken bir işlemdir. Ancak, göz kaslarını tahriş edebilecek sabun ve temizleyiciler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bu amaçla, göze özel temizleyiciler geliştirilmiştir. Sıvı temizleyiciler gençler için, nemlendirici mineral yağlar içerenlerse daha olgun ciltler içindir.
* Göz çevresi nemlendiricileri, yağsız olup, nemlendirici ve besleyici maddeler içermelerinin yanında koruyucu bir zar oluştururlar.
* Yorgun ve kızarık gözlere en azından 15 dakika ayırabilirsiniz. Taze papatya çayı ile yapacağınız göz banyosu onlara iyi gelecektir. Bunun için, bir fincan kaynamış suya, bir çay kaşığı bitki ilave edin.
DUDAK ÇEVRESİ BAKIMI
Pürüzsüz, dolgun ve yumuşak dudaklar, "güzel" olmanın ötesinde sağlıklıdır da. Özellikle ağzın köşelerinde görülen enfeksiyon riski, böyle dudaklarda görülmez. Virüsle geçen hastalıkların çatlamış dudaklarda yerleşmesi çok kolay olur. Üstelik bunlar bir kez vücuda girdikten sonra, vücudun diğer bölgelerinde de faaliyet gösterirler. Nedenleri arasında yorgunluk, C ve B6 vitaminlerinin ya da pantotetik asidin eksikliği ve bağışıklık sisteminin zayıflığı sayılabilir. Böyle durumlarda, makyaj yapmayıp virüse karşı geliştirilmiş bir pomat kullanmak yerinde olur.
* Gliserin, çatlamış dudaklara kısa süreli bir yumuşaklık kazandırır. Ama, uzun süre kullanılacak olursa, tahrişe ve hassasiyete neden olur. Eskilerin yaptığı gibi kakao yağı uygulamak çok daha iyi sonuç verir (bu yağı, pudranın altına uygulayabilir veya rujdan once sürebilirsiniz.
* Eğer uçuk habercesi kaşıntı başladıysa ve evde de bir pomadınız yoksa, diş macunundan faydalanın. Ama ateşiniz de çıktıysa, bir tutam tuz eklediğiniz limon suyunu deneyin: Çok can yakar ama yarayı iyileştirir.
* Dudaklarınızın doğal bir renge ve pürüzsüz bir yüzeye kavuşmasını ve o can sıkıcı, kuru kabuklardan kurtulmayı istiyorsanız, bir diş fırçası yardımıyla, her sabah dikkatlice fırçalayın.
* Yüzünüzü nemlendirirken dudaklarınızı ihmal etmeyin. Dudaklarınıza da nemlendirici sürdükten sonra, tüm dudak çizgisi boyunca, masaj yapın. Çünkü bu bölge, ilk kırışıkların oluştuğu yerdir.
* UV ışınlarına karşı koruyucu işlevi olan melanin maddesinden yoksun olan dudak derisi çok hassastır. Bu yüzden, korunmaları için, tüm yıl boyunca, güneş filtresine ihtiyaç vardır. Erken yaşlanmalarını önlemek için bir diğer önlem, her gece yatmadan önce makyaj temizliği yapmaktır; bilhassa dudaklar uzun süre rujlu kalmışsa. Bunun için, makyaj temizleyicinizi parmak ucuyla dudaklara yedirin; ardından, bir parça pamukla, fazla hırpalamadan, temizleyin.
BOYUN BAKIMI
İhmal edildiği taktirde, yoğunlaşan yaşlanma izlerini hemen yansıtır. Boyun güzelliği bir cilde bağlı olduğu kadar, uygulanan bakıma da bağlıdır. İşte bu uygulamalardan bazıları:
* Bakış açınız, boynunuzu düzgün tutmanıza yardımcı olabilir. Mümkün olan en geniş alanı görecek ve vücutla dik açı oluşturacak şekilde bakın.
* Boynunuzu omuzlarınız arasına gömmekten veya çenenizin altına sıkıştırmaktan kaçının. Bu hareketlerin cezası, erken kırışık oluşumudur.
* Boynunuzu uyurken de düz tutabilmek için, alçak bir yastık kullanmak en iyisidir.
* Yüzünüzle beraber boynunuzu da nemlendirmeniz ve beslemeniz gerektiğini unutmayın. Hatta, boynunuza daha fazla özen göstermelisiniz. Bu bölge, terleme ile kolayca tahriş olur.
* Günboyunca, boynunuzu ileri doğru uzatıp germek ve başınızı soldan sağa ve sadan sola döndürmek gibi basit egzersizler yapın.
* Esnek ve gergin bir boyuna kavuşmak için yapabileceğiniz spor ise yüzme.
* Boyun deriniz sarkmaya ya da bu kısımda çizgiler belirmeye başlamışsa, fularla gizlemenize gerek yok. Özel bir bakım uygulayın yeter.
·Temizleme sütü ya da nötr sabun yardımı ile temizleyin.
·Sofratuzu ve zeytinyağı ile hazırlayacağınız bir karışımla peeling uygulayın
·Besleyici ve güçlendirici bir maske uygulayın.
·15 dakika sonra, cildi temizleyin ve fazla hırpalamadan, nazik hariketlerle masaj yapın. Aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı doğru parmaklarınızla hafif hafif vurun ve işaret parmaklarınızı sırayla çene altına kaydırın.